NFT ARTIK MÜZİK DÜNYASINDA

NFT (Non-fungible Token), yani ‘değiştirilemeyen kripto para birimi‘ müzik dünyasına da giriş yaptı.

Kings Of Leon‘un son albümü ‘When You See Yourself‘ ve albümle ilgili limited-edition dijital içerikler NFT formatında satışa sunuldu. Diğer yandan Grimes geçtiğimiz hafta ‘crypto art‘ müzayede sitesinde 6 Milyon $ değerinde dijital eser sattı.

Sanat ve müzik dünyasında, blockchain teknolojisi ve bu teknoloji sayesinde hayatımızda gittikçe yeri artan kripto para birimleri, önce dijital eserlerin kripto para ile satıldığı müzayedelere kapı açtı. Şimdi ise NFT‘ler sayesinde dijital eserlerin tescil edilmesini, tekil olarak kayıt altına alınarak orijinal statüsünü korumasını ve orijinal olma vasfını koruyarak alınıp, satılmasını sağladı. Dolayısıyla bu durum dijital sanat ve içerik üretenlerin, herhangi bir kuruma ihtiyaç duymadan eser haklarını koruyabilmelerinin ve aracısız eserleri üstünden kazanç sağlayabilmelerinin yolunu açtı.

Artık tweet’lerin bile alınıp, satılabilmesine olanak sağlayan NFT nedir?

NFT, ‘Non-fungible token’ kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor, Türkçe karşılığı ‘değiştirilemeyen kripto para birim‘. Aslında bir çeşit sanal para varlık biçimi, ancak eşi olmayan, dolayısıyla başka bir benzeri ile değiştirilemeyen sanal para birimi. Çoğu sanal paralar, örneğin Bitcoin, Ethereum, ‘fungible’ (değiştirilebilir) oluyorlar. Yani gerçek para birimleri gibi, diğer kripto para birimleri ve gerçek para birimleri ile değiştirilebiliyor, henüz sınırlı şekilde olsa da karşılığında mal ve hizmet alınabiliyor. Oysa NFT’ler, başka herhangi bir sanal para veya NFT ile değiştirilemiyor, çünkü sanal paraya ek olarak içinde barındırdığı extra bilgi sayesinde, eşleştirildiği eserin sahibinin ismiyle, tekil olma özelliğine sahip. En basitinden, yarattığınız eser için, adınıza düzenlenmiş, tek bir adet kripto para birimi olarak düşünebilirsiniz. Bu sayede çoğaltılması son derece kolay olan dijital eserlerin, orijinal kopyaları tescillenmiş oluyor.

Tabii, bunu yapmak kripto paralarda olduğu gibi Blockchain teknolojisi ile mümkün oluyor. Konuya çok yabancı olup, blockchain nedir diyenler için; yine en basit haliyle finansal verilerin, aynı anda çok fazla kişinin bilgisayarında kaydını tutan Cloud (bulut) sistemi. Bu sayede para, tapu ve benzeri finansal değerler, bir merkeze veya otoriteye ihtiyaç duymadan, aynı anda yüzbinlerce bilgisayarda, kimsenin değiştiremeyeceği şekilde, sahibi adına kayıt altına alınmış ve bu değerler arasındaki transferler bir nevi muhasebeleştirilmiş oluyor.

Aslında NFT’de, sanal para birimlerinden Ethereum blockchain’in bir parçası. Ancak buna ek olarak içinde tekil bilgi barındırıyor. Tabii bu, Ethereum dışında diğer sanal para birimlerinin de NFT üretmesine imkan tanıyor, ki bazıları üretmeye başladı bile.

Peki bütün bu teknoloji, kayıt sistemi ve para birimleri, sanat ve müzik dünyasını nasıl etkiliyor? Başta belirtiiğimiz gibi, bu teknoloji sayesinde dijital içerikler; illüstrasyon, grafik, video, fotoğraf, müzik, gif, bilgisayar oyunu karakterleri, kostümleri, silahları hatta tweet’ler, yaratıcısının adıyla birlikte orijinal tek kopya olarak tescil edilebiliyor. Böylece orijinali ile kopyaları rahatlıkla ayırt edilebliyor. Tıpkı orijinal bir yağlı boya tablonun, uzman olmayan kişilerin anlayamayacağı kadar başarılı yapılmış kopyaları ile ayrıldığı gibi. Bu da dijital sanat eserlerinin koleksiyon mantığıyla alınıp, satılmasına olanak sağlıyor ki, uzunca bir süredir Super Rare, Makers Place, Nifty Gateway gibi websitelerinde dijital sanat eserleri müzayedeler aracılığıyla onbinlerce dolara alınıp, satılıyor. Grimes’ın 6 Milyon $’a satılan dijital içerikleri de, geçen hafta Nifty Gateway’de satılmıştı. Grimes’ın satılmış videosuna linkten ulaşabilirsiniz.

Kings Of Leon örneğinde ise, 50 $ karşılığında NFT albümlerden, ilk iki hafta içinde satın alırsanız, blockchain’de karşılığı olan bir sanal para satın almış ve bu sanal para ile albümü, özel hareketli albüm görselini indirebiliyor, limitli sayıda plak alma hakkına sahip oluyorsunuz. Bu sanal paralardan başka üretilmeyecek ve üretilmiş olanlar çoğaltılmayacak. Dolayısıyla limitli sayıda üretilmiş dijital içeriklerin, limitli sayıdaki sahiplerinden biri oluyorsunuz ve ilerde bu içeriklerin değer kazanması durumunda, sınırlı sayıda basılmış bir pul da olduğu gibi, değerlenen bir içeriğiniz oluyor ve isterseniz bunu ilerde bir koleksiyonere satabiliyorsunuz, ya da ilk basılan The Beatles plaklarının kopyalarından birine sahip baba gibi, çoçuklarınıza gösterip, övünebilirsiniz.

Bu durum, yakın gelecekte dijital sanat eserleri üzerinde, sanatçıların haklarını korumak ve gelirlerini aracısız olarak sahibine kazandırmak konusunda devrim niteliğinde değişikliklere sebep olabilir. Sanatçılar, ajansları, publisher’ları, streaming ve download platformlarını bypass ederek, ürünlerinden kaynaklanan gelirlerin direk sahibi olabilirler. Dijital eserlerini orijinal ve tek kopya olarak tescil edip, tekil (orijinal kopya) olma özelliğiyle satabilirler. Müzik dünyasında ise dijital deluxe edisyonlar, extra dijital içerikler, albüm görselleri, dijital merchandising ürünleri, sınırlı sayıda üretilip, direk fanlara satılabilir, fanlar bunlara ‘collectible item’ olarak sahip olabilir ve gelirleri aracısız şekilde müzisyenlere kazandırılabilir.

NFT’ler dijital sanatlarda bir hayli yol katetti, bakalım müzik dünyasında Kings Of Leon’un açtığı yoldan kimler ilerleyecek…

The photos are under copyright © Grimes & Kings Of Leon / Matthew Followill

PAYLAŞ